AŞURE GÜNÜ HAKKINDA
Cenabı Allah’u Teala ve Tekaddes Hazretleri Kur’anı azimüşanda buyuruyorki,
“Allah’u Teala Hazretleri yerleri, gökleri bütün yarattıktan sonra bu ayları on iki aya ayırdı. On ikinin dördü eşhurul hurümdür.”(Tevbe Suresi, 9/36.)
Eşhurul hurüm üçü üç aylar Recep, Şaban, Ramazan biri de Muharrem ayıdır. Bu aylar Allah’u Tealanın yanında en kıymetli en yüksek en şerefli aydır. Peygamberlerin bir çoğunun doğduğu aydır. Doğduğu gün aynı bu Muharrem aşure günüdür. Bu gün Muharremin aşure onuncu günüdür. Bu gün Cenâb-ı Hak Teala Hazretleri Adem aleyhisselam’ın suçunu afettiği gün. Bugün yeryüzüne en evvel yağmurun yağdığı gün velhasıl bütün peygamberlerin kurtuluş günleri Musa aleyhisselam’ın Fravunu helak etmesi, Nuh aleyhisselam’ın tu-fandan kurtulması bu aşure Muharrem ayının onuncu aşüre günüdür.
Bir kimse bu ayda bugün oruç tutarsa diyorki Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri o oruç bir seneye bedeldir. Bir sene oruç tutmaya bedeldir. Bir kimse bu ayda aynı bugün aşure günü evinde bolluk yapsa yemek yapsa herçeşit yemeklerden bir bolluk yapsa, çoluk çocuğuna evine bolluk gösterse gelecek sene o güne kadar o evde bolluk olur. Evliyaullahlardan bir çoğu demişlerki. Biz bu halı sınadık elli seneden beri bolluktan başka bir şey görmedik demiş.
Muharemin onuncu günü aşüre günü çorba pişirdikleri bundandır. O gün her evde yemek olursa Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem diyorki bir adam o gün bir yetimin başını sıvasa o yetimin başındaki kıllar sayısınca Cenâb-ı Hak Teala Hazretleri ona sevap verir. Ömer İbnül Hattab radıyallahu anh Ya Resulallah Allah’u Teala ve Tekaddes Hazretleri yevmi aşüre ile bizi tahkiken mufaddal kıldı mı dediğinde. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem neam yani evet dedi. Allah’u Teala Hazretleri yevmi aşüre ile mufaddal kıldı.
Allah’u Teala Hazretleri semavati ve arzu ve cibali yani gökleri, yerleri, dağları, yıldızları arşı kürsüyü levhi kalemi Cebrâili ve Melekleri aşüre gününde yarattı. Halk etti. Allah’u Teala Hazretleri Adem aleyhisselam’ı Aşurede halk etti ve İbrahim aleyhisselam yevmi aşürede dünyaya geldi. Allah’u Teala İbrahime yevmi aşurede ateşten kurtuluş verdi. Ve ona yevmi aşurede oğlunun yerine kurbanlık için azimülcüsse koç gönderdi. Ve Fravnu yevmi aşurede gark etti. Ve İdrisi yevmi aşürede semaya ref etti. Yani Cenâb-ı Hak İdris aley-hisselam’ı göklere çıkarttı. Eyüp aleyhisselam’ın üzerindeki düşmüş olduğu iptila sıkıntısını aşure günü üzerinden kaldırdı. İsa aley-hisselam’ı yevmi aşurede semaya ref etti. Ve İsa aleyhisselam yevmi aşurede dünyaya geldi. Ve Adem aleyhisselam’ın tevbesini yevmi aşurede kabul etti. Ve Davud aleyhisselam’ın günahını yevmi aşure günü affetti. Süleyman aleyhisselam’a mülkü yevmi aşurede verdi.
Ve semadan en evvel yağmur, rahmetin yer yüzüne inmesi aşüre gününde oldu. Ve bir kimse yevmi aşürede gusl etse o kimse ölüm hastalığından başka hastalık görmez. Ve bir kimse yevmi aşürede ismit ismindeki kırılan sürme taşı ile sürme çekinse o kimse o senenin küllisinde göz ağrısı görmez. Ve bir kimse aşüre gününde bir hastayı ziyaret etse hatırını sorsa o kimse bütün Adem oğullarının hepsini ziyaret etmiş gibi olur. Ve bir kimse aşüre gününde bir kimseye su içirse o kimse tarfatul ayn Allah’u Tealaya isyan etmemiş olur.
İbni Abbas radiyallahu anhuma’dan eylediği rivayetinde Resu-lullah sallallahu aleyhi ve sellem; Bir kimse Muharrem ayının on’u aşure günü oruç olsa, o kimseye on bin melek, on bin, şehit ve on bin, hac sevabı verilir. ve bir kimse aşurede eliyle bir yetimin başını sıvasa, o yetimin başındaki her kılı için Allahu Teala Hazretleri, cen-nette o kimseye bir derece terfi eder ve bir kimse aşure gecesi, bir mü’mine iftar ettirse, o kimseye ümmet-i Muhammed’in cümlesine iftar ettirmiş ve onların karınlarını doyurmuşçasına sevap yazılır, buyurdular.
Aşure konusu hakkında ashaplar dediler ki, Ya Resulullah, Muharrem ayının orucunu İbrahim Aleyhisselam zamanından beri gelen kavimler de tutarlardı ve bu on güne çok hürmet gösterirlerdi, deyince, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki, biz İbrahim Aleyhisselam'a onlardan daha yakınız, dedi. Eğer gelecek seneye çıkar isem, bu on gün Aşure orucunu ya dokuz yada on bir gün tutarım, buyurdular.
Bu hadis-i şerife göre gücü yetenler on bir tutar, buna gücü yetmeyenler, dokuzuncu günü onuncu günü ve on birinci gününü tutarlar, bu üçüne gücü yetmeyenler iki oruç tutarlar, iktidarı olanlar yalnız bir tek oruçla kalmasınlar.
Bir kimse aşure günü gusül etse, o kimse ölüm derdinden başka marazlar ile müptela olmaz, inşaallahu Teala. Ve bir kimse aşure günü gözüne sürme taşı ile sürme çekinse, o kimse o sene göz ağrısı görmez ve bir kimse aşure gününde bir kimseye su içirse, o kimse Göz açıp kapayana kadar Allah’u Teala hazretlerine isyan etmemiş gibi olur.
Bir kimse aşure gününde dört rekat namaz kılsa, her rekatta bir fatiha sonra, elli kere kulhuvallahu ahadı okuyarak, dört rekat namaz kılsa, tekrar yine hadisi aharda, aşure gününde dört rekat namaz kılsa, her rekatta bir Elham ve bir kere de İza zülziletil ardı zilzelaha’yi ve bir kere de gul ya eyyühel kafirunu ve bir kere de gul huvallahu ahad’ı okuyarak, iki selamda dört rekat namaz kılsa, namazdan sonra da yetmiş kere Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem üzerine salavat etse, Allahu Teala hazretleri o kimsenin geçmişte elli ve gelecekte dahi elli senelik günahlarını mağfiret eder ve onun için melai alada nurdan bin kasır bina eder, diye buyurduğu beyan edilmiştir.
Her kim aşure günü bu duayı yedi kere okusa, o senenin sonuna kadar, her türlü kaza, bela ve afattan emin olur. İnşaallahu Teala. Dua şudur:
Bismillahirrahmanirrahiym
“Subhânallâhi mil el mizâni ve müntehe-l-ilmi ve meblağa-r-rıza veziynetel arşi lê melce’e velâ mence’e minallâhi illâ ileyhi subhâ-nallâhi adede-ş-şef’i velvetri adede kelimetillâhi tâmmeti küllihâ es’eluke selâmete birahmetike yâ erhamerrâhimiyne velâ havle velâ guvvete illâ billâhil aliyyil aziym ve huve hasbi ve ni’mel vekil ni’mel mevla ve ni’me-n-nasiyr ve sallallahu ala seyyidina Muhammedin hayrı Halgıhi ve alâ âlihi ve sahbihi ecmain.”
70 defa
“Hasbünallahu ve ni’mel vekil ni’mel Mevla ve ni’mel nasiyr” okunur.
